THY İş Bırakma Eylemi AYM Kararı İşçi Davası: 30 November -1 - 16 December 2015

ÖZET

THY A.O. işçileri, Hava-İş Sendikasının kararıyla düzenlenen iş bırakma eylemi sonucunda işten çıkarılır. Bunun üzerine mahkemeye başvuran eylemcilerin son aşama olarak Anayasa Mahkemesi'na bireysel başvuru yoluyla başvurmuşlar. Anayasa Mahkemesi davacıların grev haklarının ihlal edilmediğine, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine ve maddi tazminata hükmetmiştir.

Kararların temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tüm başvurucular için aşağıda yer alan gerekçelerle kararların bozularak ortadan kaldırılmasına ve açılan davaların reddine kesin olarak karar vermiştir.

Kararların temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tüm başvurucular için aşağıda yer alan gerekçelerle kararların bozularak ortadan kaldırılmasına ve açılan davaların reddine kesin olarak karar vermiştir.

Davacılardan Bahar Kızılduman olay tarihinden sonra da görevlendirilmenin yapıldığı ve bir sefer gittiğini iddia ederek işe aide davası açmıştır.

Diğer başvurucular ise eylem tarihinde sağlık raporu aldıklarını, eyleme katılmadıklarını iddia ederek iş akidlerini feshine karşı Bakırköy ve Ankara İş Mahkemelerinde işe iade istemli tespit davası açmışlardır.

Mahkeme Semra Bekiroğlu yönünde feshin disiplin kurulunun kararı bulunmaksızın yapıldığını da belirterek  12/3/2013 tarihli ve E.2012/319, K.2013/147 sayılı karar ile başvurucunun işe iadesine hükmetmiştir. Ankara ve Bakırköy İş Mahkemeleri benzer gerekçelerle sağlık raporu alan diğer başvurucuların da açtıkları davaları kabul etmişlerdir.

Başvurucu Bahar Kızılduman'a ilişkin olarak Bakırköy 11. İş Mahkemesi 29/3/2013 tarihli ve E.2012/325, K.2013/236 sayılı karar ile başvurucunun o gün itibarıyla uçuş görevinin olmayışı, sertifika yenileme eğitim programında olan başvurucuya herhangi bir uçuş görevi tebliğ edilmemesi, davalı tarafından dosyaya sunulan görüntülerde başvurucunun basın açıklamasını dinlerken görünmesi, yasaya aykırı olarak değerlendirilebilecek bir eyleminin bulunmaması, aynı şekilde basın açıklamasına katılan bazı personelin iş akitlerinin feshedilmediğinin de dosya kapsamından anlaşılması, bunun yanı sıra 12/9/2010 tarihinde referanduma götürülen 7/5/2010 tarihli Anayasa değişikliği kapsamında Anayasanın 54. maddesinde yapılan değişiklikler ve Türkiye'nin taraf olduğu ve Anayasa'nın 90. maddesi gereğince iç hukuk kuralı hükmünde olan uluslararası sözleşme hükümlerine göre eylemin yasa dışı eylem olarak değerlendirilemeyeceği sebepleriyle başvurucunun işe iadesine hükmetmiştir.

Kararların temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tüm başvurucular için aşağıda yer alan gerekçelerle kararların bozularak ortadan kaldırılmasına ve açılan davaların reddine kesin olarak karar vermiştir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, iş bırakma eyleminin mesleki bir amaca da hizmet edebileceğini göz önüne almakla birlikte grev yasağı öngören bir kanun değişikliği teklifi vesilesiyle yapılması nedeniyle muhatabı ve amacı itibarıyla eylemi "siyasi amaçlı grev" olarak nitelendirmiştir. Daire, başvurucular ve arkadaşlarının veya Sendikanın toplu eylem öncesi Hükûmet veya yasama organı yetkilileri ile görüşme, arabulucudan yararlanma gibi barışçıl yöntemlerden faydalanmamaları ve iş bırakmaya kıyasla daha hafif diğer protesto biçimlerini tercih etmemeleri nedeniyle eyleme son çare olarak başvurulmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Bunun üzerine davacıların Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvuru sorununda Anayasa Mahkemesi davacıların grev haklarının ihlal edilmediğine, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine ve maddi tazminata hükmetmiştir.