2018 yılında Doğan Holding’ten Demirören Holding’e devredilen Hürriyet gazetesinden 25 Ekim 2019 tarihinde eve tebligat yoluyla ya da kurumsal mail hesaplarına erişimlerinin engellenmesiyle işten çıkarıldığını fark eden 45 gazeteci tazminat hakları için gazete önüne giderek eylem yaptı.
Hürriyet gazetesinde çalışan gazetecilerin işten çıkarılmasının ardından meslek örgütleri 31 Ekim’de duruma dair açıklama yaptı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi ve gazeteci Erol Önderoğlu açıklamasında Demirören Grubu’nun kararının ekonomiyle alakalı olmadığını belirtti. Demirören ve iktidar arasındaki ilişkiye vurgu yapan Önderoğlu, “iktidarın güdümüne giren medyada editoryal bağımsızlık ve özlük haklarından yoksun bir sektörde gazetecilik böylece kapı dışarı edildi,” dedi. Disk Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ise Hürriyet gazetesinde yaşananın “emeğe saygısızlığın en çarpıcı örneği” olduğunu belirtti.
Hürriyet gazetesinden çıkarılan gazeteciler arasında 43 üyesi bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), bu kararın “ekonomik gerekçelerle” alınmadığını, aksine “bir tasfiye süreci ve sindirme operasyonu” olduğunu belirtti. TGS konuyla ilgili yaptığı açıklamasında süreci hukuki olarak takip edeceklerini dile getirdi.
İşten çıkarılan 45 gazeteci Twitter üzerinden #HakkımızıVerin, #YeterDemirören etiketleriyle bir kampanya başlattı. Gazeteciler kampanya için adlarını, kaç yıldır gazetecilik yaptıklarını gösteren bir video hazırladı ve tazminatlarının ödenmesini talep etti.
TGS üyesi gazeteciler tazminat hakları için Hürriyet gazetesi binası önüne giderek eylem yaptı. Gazeteciler üzerinde "Hakkımızı ver Hürriyet” yazan ve işten çıkarılanların kaç yıldır kurumda çalıştığını belirten dövizler açtı.
27 Şubat günü dava süreci başlayan gazetecilerden 6’sı Medya Radar ekibiyle bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajda Covid-19 etkisi sonucu dava sürecinin ertelenmesi ile yaşadıkları maddi ve manevi zorlukların arttığından bahseden gazeteciler tazminatların ödenmesini ve haklarının geri verilmesini talep etti.