Projeye 30 Kasım 2007’de İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onay verdi. Onay sonrası birçok eylem, dava ve iptallare rağmen 2008 yılında Beyoğlu Belediye Meclisinin aldığı kararla yerinden edilmeler (tahliyeler) başladı. Tüm bu süreçte ve sonrasında uzun yıllar sürecek bir dava süreci başlamış oldu.
Tarlabaşı sakinleri, ilgili bilim insanları, hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşların ısrarlarına karşın 5366 sayılı yasanın bütün çelişkilerini taşıyan Beyoğlu İlçesi, Tarlabaşı Yenileme Alanı sınırları içinde bulunan 360, 361, 362, 363, 385, 386, 387, 593, 594 sayılı adaları kapsayan alana ilişkin yenileme projelerinin uygun bulunmasına dair İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 30.11.2007 günlü, 26 sayılı kararının ve kararın eki avan projelerin iptali istemiyle TMMOB tarafından mahalle sakinlerinin müdahilliği ile 18.04.2008 tarihinde dava açılır.
İstanbul 3. İdare Mahkemesi 16.06.2010 tarihinde "...tescilli yapıların imar hakları kısıtlanmış yapıların da değerlendirilebildiği ve hukuki kuralların oluştuğunun dosyadaki avan projelerde görüldüğü, yapılan uygulamanın planlama ilke ve tekniklerine uygun olduğu ve yapılan düzenlemede üstün kamu yararı bulunduğu..." yönündeki mesleki ve bilimsel açıdan kabulü mümkün olmayan bilirkişi raporunu dayanak alarak davanın reddine karar verir.
Karar, TMMOB tarafından 01.12.2010 tarihinde temyiz edildi ve temyiz incelemesini gerçekleştiren Danıştay 14. Dairesi'nin verdiği kararda "anılan mevzuat hükümleri uyarınca; sit alanları ile sit alanlarına ait koruma alanlarının bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması aşamasında hazırlanan yenileme projelerinin, söz konusu alanları, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamaları, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projeleri, uygulama etap ve programları, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımı, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımları gibi hususları düzenleyen koruma amaçlı imar planlarına dayanması, söz konusu plan ilkeleri çerçevesinde hazırlanarak planla bütünlük oluşturmasının gerektiği açıktır"; ifadeleri ve Danıştay 14. Dairesi'nin 16.04.2015 gün, 2013/5750 esas ve 2015/3121 karar sayılı kararı ile bozularak dava yeniden görülmeye başlanır.
Danıştay kararıyla yeniden görülen dava sonucunda; T.C İstanbul 3. İdare Mahkemesi 16.10.2017 tarihinde 2017/2272 sayılı oybirliği ile aldığı karar ile; Beyoğlu İlçesi, Tarlabaşı Yenileme Alanı sınırları içinde bulunan 360, 361, 362, 363, 385, 386, 387, 593, 594 sayılı adaları kapsayan alana ilişkin yenileme projelerinin onaylandığı tarihte Koruma amaçlı imar planlarının bulunmadığı, proje onay tarihinden sonra onaylanan 21.05.2009 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli ve 21.12.2010 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Beyoğlu Kentsel Sit alanı Koruma amaçlı Nazım Ve Uygulama imar planlarının İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından 12 Nisan 2017 tarihinde iptal edildiğinden de bahisle; dava konusu kurul kararı ve eki yenileme projelerinin planlama esaslarına kamu yararına ve hukuka aykırı olduğu sonucuna vararak iptal eder.